Şoray Uzun verdiği bir röportajında geçmiş yıllarda Argos’ dergisinde çalışırken yaptığı röportajla ödül kazandığını ama aldığı ödülü hak etmediğini söyledi.
Şoray Uzun açıklamasının devamında “ Ortaköy’de Bülent Oran’la bir röportaj için buluştuk. O dönemlerde Bülent Oran gürültülü ortamlarda senaryo yazmayı sevdiği için gürültülü ortamları seviyordu. Ses fazla olduğu için doğru dürüst röportaj yapamadım. Baktım olmuyor ben kendisine sorular verdim yani kendimce röportaj yapıp daha sonra ses kayıt cihazından çözüp röportajı tekrar kaleme aldım. Hazırladığım röportajı kendisine geri gönderdim. Bana bunun üzerinden geçip döneceğini söyleyince bende kabul ettim. Rahmetli o röportajı kendi yaptı. Daha sonra bana teslim edince bende noktasına ve virgülüne dokunmadan çalıştığım dergiye teslim ettim. Aslında o röportajı rahmetli kendi kendine yapmıştı. Dergide yayınlanan röportaj o dönem yayınlanan bir gazete tarafından ‘Gelecek vaat eden genç gazeteci” ödülü aldı. Ben de utanmadan o ödülü aldım. Hak edilmemiş bir ödül” dedi.
Çocukluğundan itibaren savaş uçaklarına ve jetlere merakı olduğunu söyleyen Şoray Uzun, uçmayı çok istediğini ve bu hayalinin peşine düşerek kolunu kırdığını söyledi.
1974 yılında İncirlik üssüne yakın bir yerde yaşıyordum. Gün boyu tepemizden jetler geçiyor ve bende bu jetleri büyük bir merakla izliyordum. Rahmetli dedeme ödevim var yalanını söyleyerek planöre benzeyen bir şeyler yaptık. Onunla üçüncü kattan kendimi attım. Aklımda tıpkı jetler gibi uçacağım gibi bir şey geçiyordu. Bir kat indim ama ikinci katta dengem bozuldu ve yere direk düştüm Tabi bir kolum iki yerden kırıldı. Benim uçma maceramda o gün sona erdi” dedi.
Şoray Uzun, isminin Türkan Şoray’dan esinlenilerek koyulduğunu söyledi ve ekledi: “Annem bana hamileyken babam Türkan Şoray’ın fotoğrafının olduğu sakız görmüş. Beni de kız bekliyorlarmış. ‘Türkan olacak ismi’ demiş. Adım oradan geliyor.”